Elif Esen: “Devletin görevi yalnızca cezalandırmak değil, korumaktır”

“Karanlıkta kalan kadınlar için ışık olmak zorundayız”

2025 yılının ilk yarısında en az 167 kadın öldürüldü, 62 kadın ise şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Kadın cinayetlerindeki bu acı tabloya tepki gösteren DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, sistemin kadınları koruyamadığını ve ihmaller zincirinin cinayetleri hazırladığını vurguladı. Esen, “Kadınlar öldürülmeden önce yardım istiyor ama sistem işlemiyor. Bu ihmaller zincirine artık dur demek için hem toplumsal ahlak hem de sistem iyileştirmesi bir zarurettir” dedi.

“Bu ölümlerin ardında ihmaller var”

Esen, son aylarda art arda yaşanan kadın cinayetlerini hatırlatarak, olayların arka planında genellikle ciddiye alınmayan tehditler ve uygulanmayan koruma kararları olduğunu belirtti. “Pınar Bulunmaz’ın ölümü bir intihar değil, cinayetti. Bahar Aksu, boşandığı eşi tarafından sokak ortasında öldürüldü. Çiğdem E. kaybolduktan aylar sonra toprağa gömülü bulundu. Ayşe Tokyaz’ın cesedi bir valizin içinde bulundu. Hepsinin ortak noktası; önceden bildirilen tehditlerin görmezden gelinmiş olması” dedi.

“Devletin görevi yalnızca cezalandırmak değil, korumaktır”

DEVA Partili Esen, geçtiğimiz hafta Ankara’da boşanma aşamasındaki eşi tarafından bıçaklanarak öldürülen TBMM personeli Saliha Akkaş’ın daha önce uzaklaştırma kararı aldırdığı halde korunamadığını hatırlattı. “Kadınlar ölüyor, devlet seyrediyor. Oysa devletin görevi sadece cezalandırmak değil, şiddeti önlemek ve kadınları korumaktır. Her ihmal, bir sonraki cinayete zemin hazırlar” diye konuştu.

“Kadınların yaşam hakkı siyasetin konusu olamaz”

Kadınları korumaya yönelik 6284 sayılı kanunun etkin şekilde uygulanması gerektiğini vurgulayan Esen, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin yarattığı boşluğa da dikkat çekti:

“Tehdit bildirimleri ciddiye alınmalı. Kamu görevlileri ve yargı mensupları bu konuda eğitimli ve duyarlı olmalı. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek, kadınların yaşam hakkını savunmaktan geri adım atmaktır. Dün nasıl karşı çıktıysak, bugün de sözleşmenin yeniden yürürlüğe girmesi için mücadele edeceğiz. Kadınların yaşam hakkı siyasetin, ideolojilerin ve ihmallerin konusu yapılamaz. Kadının yaşama hakkından vazgeçmiyoruz.”

“Kadınlar karanlıkta kalmamalı”

Kadınların can güvenliği için sistemin her aşamasında köklü değişim gerektiğini belirten Esen, “Karanlıkta kalan kadınlar için ışık olmak zorundayız. Şiddetle mücadele, toplumun tamamının görevidir. Her sessizlik, yeni bir cinayetin ortağı olur” ifadelerini kullandı.