BAÜN Akademisyenlerinden Uluslararası Başarı: Uyku Apnesi Tedavisinin Gözyaşı Kanalı Üzerindeki Etkisi Ortaya Kondu

Balıkesir Üniversitesi (BAÜN) akademisyenlerinin imzasını taşıyan çok disiplinli akademik bir çalışma, Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OUAS) tedavisinde kullanılan Sürekli Pozitif Havayolu Basıncı (CPAP) cihazlarının, hastalarda gözyaşı kanalı fonksiyonları üzerinde oluşturduğu etkileri ortaya koydu.

“Can CPAP therapy alter nasolacrimal duct drainage in patients with obstructive sleep apnea?” başlığını taşıyan çalışma, alanının en saygın uluslararası dergilerinden biri olan ve Q1 kategorisinde yer alan “Sleep and Breathing” dergisinde yayımlandı.

Üç Farklı Anabilim Dalından Güçlü Kadro

Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden;

• Göz Hastalıkları Anabilim Dalı: Doç. Dr. Gözde Şahin Vural

• Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı: Doç. Dr. Kamil Gökçe Tulacı, Doç. Dr. Erhan Arslan, Dr. Öğr. Üyesi Hasan Çanakcı, Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Tulacı, Prof. Dr. Haşmet Yazıcı

• Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı: Prof. Dr. Nurhan Sarıoğlu, Prof. Dr. Fuat Erel

akademisyenlerinin ortak çalışması, interdisipliner bir yaklaşımın klinik başarıya nasıl katkı sunduğunu da gözler önüne serdi.

SPHB Tedavisi Göz Yüzeyini Etkiliyor

Çalışmayla ilgili açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Gözde Şahin Vural, uyku apnesinin yalnızca solunumu değil, vücudun pek çok sistemini etkileyen sistemik bir rahatsızlık olduğunu hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:

“Sürekli Pozitif Havayolu Basıncı (CPAP) tedavisi, uyku apnesi tedavisinde etkin bir yöntem. Ancak bu cihazların uzun süreli kullanımı, gözyaşı kanalında fonksiyonel bozukluklara ve göz yüzeyinde düzensizliklere yol açabiliyor. Bu durumun, özellikle hassas göz yapısına sahip bireylerde dikkate alınması gerekiyor.”

Multidisipliner Yaklaşım Vurgusu

Doç. Dr. Vural, bu tür hastalarda tanı ve tedavi süreçlerinde Göz Hastalıkları, Kulak-Burun-Boğaz ve Göğüs Hastalıkları branşlarının iş birliğinin önemine dikkat çekerek, multidisipliner yaklaşımın hem hasta sağlığına hem de bilimsel gelişime katkı sunduğunu belirtti.

Bu uluslararası başarı, Balıkesir Üniversitesi’nin bilimsel üretkenliğinin ve araştırma kalitesinin bir kez daha altını çizerken; üniversitenin sağlık alanındaki araştırmalarının küresel ölçekte ses getirmeye devam ettiğini ortaya koydu.