Türkiye Alzheimer Derneği Tıbbi Kurul Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Başar Bilgiç, Alzheimer hastalığına dair bilimsel gelişmeleri kamuoyuyla paylaştı.
Alzheimer’ın sadece bir unutkanlık sorunu değil, ilerleyici ve ciddi bir nörolojik hastalık olduğuna dikkat çeken Bilgiç, belirtilerin hafife alınmaması gerektiğini vurguladı.
Aynı sorunun kısa aralıklarla tekrar edilmesi
Günlük eşyaların yanlış yerlere konulması
Randevuların unutulması
Konuşurken kelime bulmakta zorlanma
Bu gibi semptomların erken dönemde tespit edilmesinin önemine değinen Bilgiç, “Erken tanı, hem hastaya hem ailesine zaman kazandırır ve daha etkin bir bakım süreci sağlar” dedi.
Lancet Komisyonu raporlarına atıfta bulunan Prof. Dr. Bilgiç, “Hipertansiyon, diyabet, işitme kaybı, düşük eğitim düzeyi ve fiziksel hareketsizlik gibi faktörler kontrol altına alınırsa, Alzheimer riski ciddi oranda azaltılabilir” dedi.
Prof. Bilgiç’in önerdiği koruyucu yaşam tarzı unsurları:
Akdeniz tipi beslenme
Haftalık düzenli egzersiz
Kaliteli ve yeterli uyku
İşitme sağlığının korunması
Sosyal izolasyondan kaçınmak
Bilgiç, geleneksel ilaçların semptomatik faydalar sağladığını, ancak yeni geliştirilen tedavilerin amiloid proteinine odaklanarak hastalığın biyolojik sürecini yavaşlatabildiğini ifade etti. “Bu ilaçlar sayesinde hastalar daha uzun süre bağımsız kalabiliyor. MR altyapısı ve uzman hekim desteğiyle bu tedaviler Türkiye’de de uygulanabilir” dedi.
Prof. Dr. Başar Bilgiç, sözlerini şu çağrıyla tamamladı:
“Alzheimer hepimizin meselesi. Belirtileri konuşmaktan, destek istemekten ve yardım sunmaktan çekinmeyelim. Hasta yakınlarını yalnız bırakmayalım. Bu hastalığın çözümü sadece tıpta değil, toplumsal dayanışmadadır.”