“Okumak için iki eli bir araya gelmeyenin iki yakası bir araya gelmez” “Üretmek isteyen toplum Köy Enstitüsü kurar, istemeyen AVM açar” Hemen hepimizin canı gönülden katılacağı bu sözleri Prof…
“Okumak için iki eli bir araya gelmeyenin iki yakası bir araya gelmez”
“Üretmek isteyen toplum Köy Enstitüsü kurar, istemeyen AVM açar”
Hemen hepimizin canı gönülden katılacağı bu sözleri Prof. Dr. Üstün Dökmen, Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde “Cumhuriyette Olmak, Olgunlaşmak” adlı söyleşisinde dile getirmiş.
Köy Enstitüleri üzerine çok çalışma yapıldı. Üzerine yazılan kitapların ve makalelerin sayısının başka her hangi bir konuda yazılanlardan çok daha fazla olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bunun neden böyle olduğu Üstün Dökmen’in iki veciz cümlesinde saklıdır.
Köy Enstitülerinde en çok önem verilen şeylerden birinin okumak olduğunu biliyoruz. Zengin kütüphaneleri, müfredatı, boş zaman etkinliklerinde kitabın yeri bize bunu göstermektedir. Köy Enstitülerinden mezun birçok yazar ve sanatçı, okumanın, iyi bir eğitimin sonuçlarının sadece küçük bir parçası.
İngiliz filozof ve yazar Francis Bacon yüzyıllar önce bunun böyle olacağından söz etmiş: “Okumak bir insanı doldurur, insanlarla konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır.
Romalı şair Ovidius ise iki bin yıl önceden seslenmektedir: “Gençlerini kitapla beslemeyen milletlerin sonu hüsrandır.”
Aydınlanmanın ünlü filozof ve yazarlarından Voltaire ise aydınlığın yolunu tarif etmiştir: “Kitabın yaprakları, bizi aydınlığa götüren kanatlar gibidir. “
Okumak, bilmek, teori, eylemle birleştiğinde; eylemden teoriye, bilgiye; teoriden, bilgiden, eyleme döngü başladığında asıl gücüne ulaşır. İnsana çevresiyle birlikte uyumlu bir hayat sürmesinin yolunu açar.
Köy Enstitüleri tam da bunu yapmaktadır. Okumayla bilgiyi, teoriyi güçlendirirken bunu eylemle, işle, üretimle birleştirerek döngüyü başlatır. Edebiyat, felsefe, sanat ve müzik de eklemlenince iyi insan, uyumlu insan, iyi toplum, üretken toplum olmanın yolu açılır.
İyi eğitimli, okuyan, düşünen, bilgi sahibi olan, bilgi üreten, üreten insanlar;
Başkalarına bağlı ama bağımlı değildir…
Özgürlüğüne düşkündür ve başkalarının da özgürlüğüne…
Üretkendir…
Tüketimin esiri, tüketim toplumunun tüketim nesnesi olmaz; bilinçli tüketicidir…
Doğanın bir parçası olduğunun farkındadır…
Sevgi ve saygıdır davranışlarına damgasını vuran…
Oluşturduğu toplum, yaşadığı ülke, üreten, paylaşan, dayanışan, barış ve huzur içinde yaşayan bir toplumdur, ülkedir.
Köy Enstitülerinin kapatılması, boy boy AVM’lerin açılması, gazete ve televizyon ekranlarında sıra sıra yasak, sakıncalı, tehlikeli addedilen kitap fotoğraflarının, görüntülerinin yer alması boşuna değil…
Okumak için, okumayı sevdirmek için, kaliteli bir eğitim için verilen, verilecek mücadele ise hiç boşuna değil!
Nedim İnce
Ayvalık / 17. 11. 2022
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.